“Türkiye’de Bilişim Sektörünün Yaşadığı Sorunlar Hakkında” gündem dışı olarak söz isteyen İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’ün konuşması aşağıda yer almakta.
Bu konuşma, meclis kürsüsünden “Özgür Yazılım” ile ilgili (benim bildiğim kadarıyla) yapılan ilk konuşma olması açısından önemli. Konuşmayı dinleyen milletvekillerinin ne kadarı bu konuşmanın içeriğini kavrayabilmiştir tam olarak bunu bilebilmek mümkün değil, ümit ediyorum ki bir farkındalık yaratılabilmiş olsun.
Bence konuşmanın en can alıcı noktası “Bir Microsoft programıyla ilgili üniversitelere geldiğinde, bir bireysel kullanıcıya, ev kullanıcısına 100 dolara bir programı satıyorsa, üniversite ve okullarımıza ya bedava veriyor ya da 3 dolardan satmaya çalışıyor bunları. Nedir bunun nedeni? Çocukları hangi programa alıştırırsanız, ondan sonraki gerçek hayata bununla birlikte devam etme modunu yaratmaya çalışıyorlar. Bu ciddi bir tehdittir. Ülkenin güvenliği tamamen bu yazılımlarla birlikte Amerikan şirketlerine teslim edilmiş durumdadır.” kısmıdır. Gerçekten de eğitim kurumlarımızda ticari yazılımlara karşı herhangi bir özgür yazılım alternatifi sunulmamaktadır. Bu şekilde bir alternatif sunulmadığı zaman sadece ticari yazılımlar üzerinde deneyim kazanan öğrencilerimizin mezun olduktan sonra çalıştıkları kurumlarda da ilk tercihleri ticari yazılımlar olmaktadır. Kurumlardaki yöneticiler açısından da durum çok farklı değildir. Aynı eğitim sürecinden geçen yöneticilerin de tercihi ticari yazılımlar olmaktadır.
LKD’nin (Linux Kullanıcıları Derneği) üye listesinde Nihad Karslı’nın bizlerle paylaştığı konuşmanın metnini de aşağıda bulabilirsiniz:
Gündem dışı ilk söz, Türkiye’de bilişim sektörünün yaşadığı sorunlar hakkında söz isteyen İzmir Milletvekili Erdal Aksünger’e aittir.
Buyurunuz Sayın Aksünger. (CHP sıralarından alkışlar)
ERDAL AKSÜNGER (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Türkiye’de bilişim sektörünün sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Bilişimle ilgili, değerli arkadaşlar, çok önemli bir konuyu dile getirmek istiyorum. Türkiye’de 1999’da başlayan ve 2001’de adı değişen Pardus Projesi’yle ilgili size bir iki tane konuda çok ciddi bilgiler vereceğim, tehditleriyle ilgili konuları size anlatmaya çalışacağım.
Dünyada “özgür yazılım” diye çok önemli bir konu vardır ki bu, ülkelerin millî işletim sistemlerini filan ortaya çıkaran bir konudur. Bu 1999 yılında da ülkemizde çok ciddi olarak ele alınmıştır, 2001’de de “millî işletim sistemi Pardus” diye bir sistem ortaya getirilmek üzere TÜBİTAK’ta ciddi bir çalışma başlatılmıştır. Ama bu arada neler olmuştur, bu Pardus TÜBİTAK’ta ne hâle gelmiştir onları anlatacağım size.
TÜBİTAK 2001 yılında bununla ilgili, özel sektörde 20-25 tane arkadaşı devlet bünyesine alarak millî işletim sistemimizle ilgili konuda bir adım atmıştır. 2009’a gelindiğinde bu konu çok ciddi bir şekilde dünyadaki tehditlerle birlikte bizim de yapmamız gereken konuları ortaya döktüğü hâlde mevcut iktidar tarafından millî bir politikaya dökülememiş bir hâlde şu anda rafa kaldırılmak üzere bir kenara itilmiştir. Bu yapı, 2001’de başladığında dünyada gelişen en büyük, en ciddi yükselen on işletim sisteminden birisiydi, gerçekten çok değerli bir konuydu. Belki de dünyada indirilen işletim siteleri arasında ilk ona girmişti ama 2005’e geldiğimizde bu iş unutulmaya başlandı ve konu şu anda rafa kaldırılma aşamasında duruyor. TÜBİTAK’ta da bu arkadaşların çoğu tasfiye edilmiş durumdadır.
Nedir Pardus? Bugün, ülkemiz Amerikan, İngiliz ve İrlanda, İsrail yazılımlarının elinde şu anda tehdit hâlinde durmaktadır. Pardus o gün devreye sokulduğunda ülkenin kamu kurumlarında, askerî kurumlarında, maliyesinde, millî eğitiminde kullanılmak üzere devreye sokulmuştu. Ama neden başarısız olduğunu hiç kimse “Ya bu niye başarısız oldu?” diye gündeme getirmedi. Çok basit bir şey anlatacağım size. Millî Eğitim Bakanlığının dört yıl önce bütün okullarda uygulanmak üzere çıkardığı bir proje vardı. Bütün okulları dijital platforma taşımak istiyordu. İhale sürecinden hemen önce, çok yakından tanıdığınız Microsoft’un dünya Başkanı Bill Gates apar topar Türkiye’ye geldi ve çok acil bir şekilde başbakanımızla görüştü. Bu görüşmeden sonra millî eğitim projesinde yine Amerikan yazılımları kullanılmaya başlanıldı. İşte o günden sonra Pardus tamamen rafa kaldırılmak zorunda kalındı. Peki, neden başarısız oldu bu hikâye? Neden bu uluslararası yazılımlar ülkemizde böyle ciddi bir şekilde yer bulabiliyor? Bunun iki tane nedeni var: Ya ciddi bir baskı altında birilerine dayatılıyor ya da birileri bu işten nemalanıyor. Bir Microsoft programıyla ilgili üniversitelere geldiğinde, bir bireysel kullanıcıya, ev kullanıcısına 100 dolara bir programı satıyorsa, üniversite ve okullarımıza ya bedava veriyor ya da 3 dolardan satmaya çalışıyor bunları. Nedir bunun nedeni? Çocukları hangi programa alıştırırsanız, ondan sonraki gerçek hayata bununla birlikte devam etme modunu yaratmaya çalışıyorlar. Bu ciddi bir tehdittir. Ülkenin güvenliği tamamen bu yazılımlarla birlikte Amerikan şirketlerine teslim edilmiş durumdadır.
Değerli arkadaşlar, çok önemli bir konu. Bizim ulusal güvenliğimizden bahsediyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz özgün yazılımları kullanmaya çalışıyor ama bu, devlet politikası olmadığı sürece bu işi başarmamız mümkün değildir. Birinci gündem maddemiz yapmak zorundayız. Bunu lütfen hepiniz ciddiye alın, bu çok önemli bir konudur. Türkiye’de bugün kullandığınız bütün bilgisayarların, kullandığınız bütün dijital her türlü veriyi bir yere gönderen cihazların hepsi Amerikan yazılımları veya İsrail yazılımlarıyla birlikte bir yerlerde kopya edilir vaziyettedir, bunu unutmayın.
sonunda birisinin aklına gelmiş pardus.
Umarım Türkiye’deki Tüm Kurumlar PARDÜS işletim sistemine geçer. Bizim Elin Ecnebilerinden neyimiz eksik. Ve Ben Pardüs Kullanıyorum, Gercekten Çok hızlı ve ihtiyacı karşılıyor. Zaten Kurumlar Word Excell deb başka bişi kullanmıyor. Pardüsteki LiberOffice Bunu fazlasıyla karşılıyor.