Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğum Günü

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.

Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden bir çok bayramımız var. Her birinde içimi tarifi güç duygular kaplar; hüzün, sevinç, heyecan, bunlardan sadece bir kaçıdır. Hüzünlenirim, bu ülkeyi bize emanet edenlere karşı görevimizi layıkıyla yapamadığımızı düşünürüm. Özgürce yaşayabileceğimiz bir vatanım olduğunu hatırlarım, sevinç duyarım. Heyecanlanırım, bizden sonraki nesillere daha iyi ve güzel bir yarın bırakabilmek için yeni planlar yaparım.

Cumhuriyet bayramının ise bendeki yeri apayrıdır. Cumhuriyet Bayramı sadece Türkiye Cumuriyeti’nin doğum günü değil aynı zamanda anneannemin de doğum günüdür. Hem de tam olarak…

Anneannem 29 Ekim 1923 doğumlu tam bir “Cumhuriyet Kadını”‘dır. Cumhuriyet ile doğmuş ve Cumhuriyet ile büyümüştür. Hayatının neredeyse tamamını bizlere adamıştır; bana, ablama, anneme, dedeme ve diğer akraba ve dostlarına. Gördüğüm ve yaşadığım kadarıyla söyleyebilirim ki, kişisel arzu ve isteklerini bu kadar geriplanda tutan başka bir insan henüz tanımadım. En mutlu olduğunuz andan, en dibe vurduğunuz ana kadar her zaman yanınızda olduğunu hissettirir ve desteğini esirgemez. Ona kızdığınız zamanlar olmaz mı? Olur elbette; genelde sizin için yaptığı yemekleri ve pazardan aldığı mevye sebzeyi zorla vermeye ya da yedirmeye çalıştığında…

Anneannemi bu sene (2009) kaybettik. Çocukluğuma dair her anıda ondan bir parça var. Doğduğum ve büyüdüğüm apartmanın, mahallenin ve şehrin birçok yerinde onunla geçirdiğimiz günlerin hatıraları var. Okuduğum okulları, çalıştığım işleri, oğlumun doğumunu hatırladığımda onu da hatırlıyorum; benim için önemli olan her günde ve anda yanımda olduğunu da.

Anneannemin ölüm yıldönümünü hatırlamak istemiyorum. Onu her an düşünüyor ve özlüyorum. Cumhuriyet’in her yeni yaşında onun da yeni yaşını kutlayacağım.

Doğum günün kutlu olsun anneannem.

Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğum Günü” için 4 yorum

Kendininkini ekle

  1. Güzel insanların sevenleriyle anılabileceğine en güzel örnek bu olmuş gerçekten de. Hayatta değil midir en önemli olan insanlarda bir tebessüm bırakabilmek? Ne mutlu anneannenize ne mutlu size!

  2. Ben hep bilim ve sanat berbaer diyorum. Umut ise sürekli “ben sanatın bir yararını görmedim” diyor, beni tilt ediyor. Kafam tavana vuruyor. Bazı zamanlarda beni kızdırmak için böyle diyor deyip geçiştiriyorum ama böyle bir yazıyı da kendisinden göremedik. Orçun sen çok yaşa! Burada bana düşen tek şey Tan’ın ve Andaç’ın çok şanslı olduğunu söylemektir. Ama sen de şanslısın. Tan gibi bir oğlun ve Andaç gibi bir eşin var. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Tek isteğim hepinizin nazar bocuğu ile dolaşmanızdır 🙂

    Kendi anneanneme böyle bir mektup yazamazdım. Zaten de yazamadım. O eski yazı okurdu. Cumhuriyet kadını idi. Ama başını açtığını hiç hatırlamıyorum. Sürekli tülbent takardı. dışarıya da fazla çıkmazdı zaten. Ancak kara çarşaftan ilk kurtulup manto giyenlerdendir. Onu mantosuz da hatırlamıyorum. Sevmediğim zamanları ise; sokakta oyundan geldiğimde beni banyoya zorla sokup yıkaması ve gözlerimi durulamasıydı. Trahom o yıllarda salgın gibi idi, okullarda trahom taramasından ayda bir geçirilirdik. Yollar asfalt idi ama oynadığımız oyun alanları pek de şimdiki gibi değildi takdir edersiniz. Sene mi? 1962-63-64. Diyarbakır. Yazları 15 gün Siirt merkez. Ya işte böyle… Nur içinde yatsın anneannen, ve tüm anneanneler 🙂

Orçun Madran için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑