Uzaktan Eğitimde Açık Kaynak Araçlar panelinin ardından

Uzaktan Eğitimde Açık Kaynak Araçlar paneli için Artistanbul‘un davetlisi olarak 29 Temmuz 2024 Pazartesi günü Bilişim Vadisi Gebze yerleşkesindeydim. Açık Eğitim Kaynakları ve Açık Lisansların önemine, açık kültürün toplum için sunduğu fırsatlara değindim.

Creative Commons Türkiye olarak gerek akademide, gerekse de özel sektör ve kamuda açıklık ile ilgili hemen tüm alanlarda savunuculuk çalışmalarına devam ediyoruz.

Bu panelde HÜ Bilgi Belge Yönetimi Bölümü‘nde bilgiye erişim açısından açık teknolojilere müfredat içinde nasıl yer verdiğimize ilişkin örnekler de paylaştım.

Uzaktan Eğitimde Açık Kaynak Araçlar Paneli

29 Temmuz 2024 Pazartesi günü uzaktan eğitimde açık kaynakları konuşmak üzere Bilişim Vadisinde olacağım. Açık Eğitim Kaynaklarının ve Açık Lisansların önemine değineceğim panel sonrası konferans merkezinde sohbet etme ve konuyu derinlemesine tartışma şansımızın da olacağını düşünüyorum. Ayrıntılı bilgiye aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

https://bilisimvadisi.com.tr/etkinlikler/uzaktan-egitimde-acik-kaynak-araclar/

Yapay Zekaya Giden Yolda Bilgi Hizmetleri

Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü olarak her yıl yaz semineri başlığı altında eğitimler düzenliyoruz. Bu yılki yaz seminerinin ana başlığı “Yapay Zekaya Giden Yolda Bilgi Hizmetleri”. Seminer kapsamında ben de “Kamu Malı Eserlere Açık Erişim” başlıklı bir eğitim vereceğim. Seminere yüzyüze ve çevrimiçi katılım seçenekleri mevcut. Detaylı bilgiye Hacettepe Üniversitesi Yaşam Boyu Öğrenme Merkezi’nin ilgili sayfasından ulaşabilirsiniz.

Yükseköğretim Kurumları Dersleri Platformu Açıldı

YÖK 27 Mart 2020 tarihinde yaptığı bir duyuru ile Yükseköğretim Kurumları Dersleri Platformu adlı bir portalı yayına açtı. Bu portalda şu an Türkiye’de açık öğretim fakültesi bulunan üç üniversitenin dersleri ile birlikte Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden dersler yer alıyor. Portala hızlıca bir göz atma fırsatım oldu. Bu yazıda özellikle telif hakları açısından açık lisansların kullanılması ile ilgili bazı önerilerde bulunmak istiyorum.

Okumaya devam et “Yükseköğretim Kurumları Dersleri Platformu Açıldı”

“Eski MEB” çevrimiçi, “Yeni YÖK” çevrimdışı!

Fırsat eşitliğini bozabileceği kaygısı ile YÖK çevrimiçi derslerin yapılmamasını istiyor. MEB ise ikinci haftadan itibaren çevrimiçi öğrenme ile devam edileceğini açıklıyor. Normalde tam tersi olur diye bekliyor insan değil mi?

Uzaktan eğitim ve e-öğrenme uzun yıllar boyu Türkiye’de yüksek öğretimde kullanıldı. Yüz-yüze dersler ile birlikte de uygulandı. Ters-yüz edilmiş sınıflar, harmanlanmış öğrenme yöntemi halen kullanılmaya devam ediyor üniversitelerimizde.

YÖK, son yıllarda kendini YENİ YÖK olarak tanımlıyor. Bakış açısında farklılıklar olduğunu dile getiriyor. Ben böyle olağanüstü bir durum için eğitimin devam edeceği bir senaryo hazırlamasını beklerdim YENİ YÖK’ten. Ancak bunun tam tersini yaparak çevrimiçi ders yapılmayacak dedi.

Uzaktan eğitimin mutlaka etkileşimli yapılması gerekmiyor; çok farklı teknikler ve araçlar var. Neredeyse 20 yıldır bu işin içinde aktif olarak yer alıyorum. Her yapıdaki üniversite için farklı bir senaryo bile hazırlanabilir(di), çözüm üretebilir(di).

YENİ YÖK bu planlamayı görece çok az kaynakla yapabilirdi. Şimdiki gibi bir salgın hastalık ya da yaşanabilecek bir doğal afet sonrası yüksek öğretimin devamını sağlayabilirdi. İnternet ile yaşadığımız topyekün dönüşümün bu aşamada kullanılmamasını anlamak mümkün değil.

Halen geç değil, vizyonu olan, teknolojiyi takip eden, uzaktan eğitimi ve e-öğrenmeyi her yönü ile anlamış ve hazmetmiş bir ekip Türkiye’deki yüksek öğretim sürecini önemli ölçüde rahatlatacak kararlar alabilir. Yıllardır bu işi yapan kurumlarımız var; onlar model alınabilir(di)!

WordPress gururla sunar | Theme: Baskerville 2 by Anders Noren.

Yukarı ↑